Konu Başlıkları

Türkiye’de ve Avrupa Birliği’nde Perakende Satış Hizmetleri Sınıf Seçiminde Farklılık Gösteren Uygulama Esasları

Marka koruması, yalnızca ürünlerin değil, bu ürünlerin satış, tanıtım ve pazarlama süreçlerinin de korunmasını gerektiren kapsamlı bir stratejidir. Perakende satış hizmetleri, özellikle Nice Sınıflandırması’nın 35. sınıfı kapsamında hem Türkiye’de hem de Avrupa Birliği’nde marka korumasının en kritik alanlarından birini oluşturur.

Bununla birlikte, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında, perakende satış hizmetlerinin kapsamı, koruma yaklaşımı ve tescil uygulamaları bakımından bazı önemli farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıkları detaylı olarak inceleyecek; EUIPO (Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi) kılavuzları, AB Adalet Divanı Praktiker kararı ve Türk Patent ve Marka Kurumu uygulamaları karşılaştırmalı bir çerçevede ele alacağız.

Nice Sınıflandırması’na göre 35. sınıf,

“Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için malların bir araya getirilmesi hizmetlerini kapsar.”

Bu tanım, satışın kendisini değil, satışa yönelik organizasyonel ve pazarlama faaliyetlerini koruma altına almaktadır.

Örnek faaliyetler:

· Malların sergilenmesi, listelenmesi ve düzenlenmesi,

· Ürünlerin tanıtılması ve reklam kampanyaları,

· Online ve fiziki mağazaların yönetimi,

· Müşterilerin satın alma kolaylığının sağlanması.

AB ve Türkiye’de uygulama esasında en dikkat çekecek farklılık, Türkiye’de mal grubunda yapılan sınıf tercihi ile markanın perakende satış faaliyetleri de korunurken ancak farklı markalara sahip malların satışını 35. Sınıf kapsamında değerlendirilir. AB pratiklerine göre ise perakende satış başlı başında bir hizmet kabul edilmekte olup, yanız mal grubunda sahip olunan ürünlerin satışında da 35. Sınıfta bir tescil gerekmektedir.

Avrupa Birliği Uygulaması

AB Adalet Divanı’nın Praktiker Kararı (C-418/02, 07.07.2005)

Avrupa Birliği’nde perakende satış hizmetleri kavramının yorumlanmasında dönüm noktası, AB Adalet Divanı’nın Praktiker Bau- und Heimwerkermärkte AG kararında verilmiştir. Kararda şu tespit yapılmıştır:

“Nihai amaç alışveriş işleminin gerçekleştirilmesidir ve bu hizmet, alışverişin gerçekleşmesi için yapılan her türlü eylemi kapsamaktadır. Bu eylemler, satışa sunulan birçok mal arasından seçim imkânı tanınması ve tüketicilerin ikna edilmesi için sunulan tüm hizmetleri içerir.”

Bu yaklaşım, hizmet perakendeciliği kavramını ortaya çıkarmış, yani perakende satışın yalnızca ürünlerin satışıyla sınırlı olmadığını; müşteri deneyimi, ürün sunumu ve satışa yönlendirme gibi destekleyici faaliyetleri de kapsadığını ortaya koymuştur.

EUIPO Kılavuzları

EUIPO, perakende hizmetlerinin kapsamını daha da geniş yorumlamaktadır. EUIPO’ya göre:

· Perakende hizmetleri, tüketicilerin farklı ürün ihtiyaçlarını tek bir noktada karşılamalarını sağlar.

· Perakende faaliyetleri, geniş bir müşteri kitlesine yöneliktir.

· Perakende hizmetlerinin koruma kapsamı, yalnızca mağazadaki satışla sınırlı olmayıp online ticareti, ürün tanıtımlarını ve müşteri yönlendirme faaliyetlerini de içerir.

Bu bağlamda, AB uygulamalarında markaların hem ürün sınıflarında hem de 35. sınıfta birlikte korunması, karıştırılma olasılığını azaltmak açısından kritik öneme sahiptir.

Türkiye’de Perakende Satış Hizmetleri Yaklaşımı

TÜRKPATENT’in 35. Sınıf Uygulamaları

Türkiye’de TÜRKPATENT, Nice Sınıflandırması ile uyumlu şekilde 35. sınıfta perakende hizmetlerini koruma altına alır. Ancak AB uygulamasına kıyasla Türkiye’deki uygulama daha sınırlı bir kapsamda yorumlanmaktadır.

TÜRKPATENT uygulamalarında:

· Ürün satışının kendisi bir hizmet olarak kabul edilmez,

· Ancak ürünlerin sergilenmesi, listelenmesi, tanıtımı gibi faaliyetler koruma kapsamına girer,

· E-ticaret platformları, mağaza zincirleri ve mal satış organizasyonları da 35. sınıf kapsamında değerlendirilir.

· Bu kapsama, hizmet veya hizmet gruplarının dahil edilemeyeceği açık şekilde belirtilmiştir.

20 Aralık 2024 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Marka Tebliği değişiklikleri, Türkiye’de 35. sınıf uygulamalarını daha da netleştirmiştir. Bu değişikliklerle:

· Perakende satış hizmetleri, özellikle online platformlar ve çok markalı mağazalar açısından daha net bir şekilde koruma altına alınmıştır.

· Ancak AB’de olduğu gibi geniş bir “müşteri deneyimi” yaklaşımı henüz tam anlamıyla benimsenmemiştir.

Stratejik Değerlendirme ve Öneriler

Müvekkillerimizin marka stratejilerinde aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi önerilmektedir:

1. AB Uyumlu Yaklaşım Benimsenmeli → Perakende satış hizmetleri, yalnızca malın satışına değil, tüm müşteri deneyimine yönelik koruma sağlamalıdır.

2. Online Platformlar Kapsama Alınmalı → E-ticaret ve marketplace uygulamaları mutlaka 35. sınıf başvurularına dahil edilmelidir.

3. Çifte Koruma Stratejisi → Hem mal sınıfında hem de 35. sınıfta marka koruması sağlanarak karıştırılma riski minimize edilmelidir.

4. EUIPO Kılavuzlarına Paralel Tescil → Uluslararası pazara çıkış hedefleyen markalar için AB uygulamalarına uygun tescil stratejileri geliştirilmelidir.

Türkiye’de ve Avrupa Birliği’nde perakende satış hizmetlerinin yorumlanışı ve koruma kapsamı farklılık göstermektedir. AB’de, Praktiker kararı ile başlayan geniş yorum, müşteri deneyimi ve hizmet perakendeciliği kavramlarını ön plana çıkarırken; Türkiye’de uygulama hâlen farklı markalara ait olan malların satış kolaylığı odaklıdır.

Uluslararası pazarlarda etkin bir marka koruması sağlamak için, müvekkillerimizin hem mal gruplarında hem de 35. sınıfta paralel marka tescilleri yapmaları önem arz etmektedir.

 

Bu internet sitesinde kullanıcılarına daha iyi bir hizmet sunmak için yalnızca zorunlu çerezler kullanmaktadır. Çerez Politikamız hakkında daha fazla bilgi almak için buraya tıklayın.